Evet, bugünlerde hep konuşulan bir konu var…

Balyoz darbe planı veya harp oyunu konusu. Neymiş efendim askeriye yeni bir darbe planı içerisindeymiş 26 gazeteci hakkında çıkan iddialar, komutanların ses kasetleri v.s.

Önce bir darbelere göz atalım

   27 Mayıs 1960 darbesi, tek parti rejiminden sonra ilk defa başarılı olan çok partili sistemde büyük seçim başarısı göstererek başa gelen demokrat parti'nin, tek partiymiş gibi davranmaya başlaması sonucu yapılmıştır.

 12 Mart 1970 muhtırası, tam bir darbe olmasa da, 60 darbesinden sonra yönetimi tekrar ele geçiren demokrat parti / adalet partisi ekolüne yönelik çok sert bir uyarıdır. Kısa süre sonra Süleyman Demirel başbakanlıktan istifa etmiş ve yerini darbeciler tarafından desteklenen Nihat Erim almıştır.

 12 Eylül 1980 darbesi, Türk silahlı kuvvetleri'nin, tüm komuta kademeleriyle bir bütün olarak sahiplendiği ilk darbedir. Bu darbeyle, Atatürk’ün kurduğu CHP de dahil tüm partiler kapatılmış, meclis lağvedilmiş, önemli partilerin üst düzey yöneticilerinin siyasete girmeleri yasaklanmış, Türkiye’nin, Osmanlı imparatorluğu'nun son döneminden miras alarak o ana kadar geliştirdiği bütün siyaset geleneği darmadağın olmuştur.

 
 28 Şubat 1997  "post modern" darbesi, Necmettin Erbakan’ın başbakanlığını yaptığı "refah-yol" hükümetine karşı alınan MGK kararları'na verilen genel isimdir. Aslında muhtıra olarak adlandırılması daha doğru olabilir.

 
 27 Nisan 2007'de, Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı seçmeye hazırlanan AKP’ye karşı, genelkurmay başkanlığı'ndan çok açık bir darbe uyarısı gelmiş, hemen ertesi gün, adalet bakanı ve hükümet sözcüsü cemil çiçek'in ağzından, AKP hükümeti orduya karşı rest çekmiştir.

 

 Ve şimdide gündemde olan balyoz operasyonu…

 Komutanların ses kasetleri ortaya çıktı.

 2002 yılının sonunda başlayıp 2003 yılının martına kadar olan süreçte hazırlanmış bir plan olarak ilk taraf gazetesi ortaya koymuştur. Gözaltına alınacak gazeteciler ve darbecilerin istediği bakanlar kurulu üyeleri de bir bir listelenmiştir.

 Peki bu ses kasetlerinde ne var:

 Efendim semtin adı neymiş Hırka-i Şerif miş ee ne oluyor o zaman onlar dincidir. O semtte oturanlar farz etki dinci bu vatandaşlar bu ülkenin insanı değimli .

 Eee ne yapacaklar İsrail’in Filistin’e uyguladığı gibi halka ateş açacaklar… vay beee… bu millet çocuklarını neden askere gönderiyolar… Cami bombalasınlar diye mi, halka ateş açsınlar diye mi?

 Eskilerin bir sözü vardır asker ocağı peygamber ocağıdır.

Ama görüyoruz ki cidden bu söz sadece eskilerde kalmıştır.

Hangi ocak? hangi peygamber kendi halkına ızdırap çektirmeyi layık görmüştür?

         Peki kasette ne diyor:

-          Dini öne çıkartan, ümmet anlayışını öne çıkartan bir anlayışla milli birliğimiz asla sağlanamaz.

Eee nerde kaldı peygamber ocağı… Milletin kendi ordusu milletine karşı olur mu? Milletin iradesi olan meclise karşı olur mu? Milletin dinine karşı olur mu? Peygamber ocağı olan askeriye ümmet anlayışına karşı olur mu?